BİR CEMİLE ..

Cengiz Aytmatov'un ilk okuduğum eserinden biridir Cemile.

Cengiz Aytmatov

   Kitaba başlamadan önce yazarımız Cengiz Aytmatov'dan bahsedeyim istedim. 
   Cengiz, kırgızdır ve kırgız edebiyatının önemli eserlerini vermiştir.  Hatta şöyle bir şey söyleyeyim sizlere aklıma gelmişken araştırırken gördüm ki  '' Selvi Boylum, Al yazmalım '' filmini izlemeyenimiz yoktur. İşte bu film  Cengiz Aytmatov'un  ''Selvi boylum al yazmalım ''  kitabı ile aynı adı taşıyan filmdir. 
   Cengiz Aytmatov 12 Aralık 1928 'de dünyaya gelmiştir. Yazar ile ilgili bilgilere her yerden ulaşabiliyoruz artık gelişen teknoloji ile diyorum ve asıl konumuz olan ''Cemile'' adlı esere dönüyorum. Cemile ile kendini kanıtlamıştır Cengiz Aytmatov. Eserleri oldukça günümüze işlemiş ve zamanın en iyi yazarı haline gelmiştir.

 Şimdi eserimize dönelim..

     İlk giriş bölümüme çok gizli başlamayacağım. Çünkü nasıl denersem deneyeyim gizli ve ipucu vermeden ilerleyemiyorum.

CEMİLE

 Köyün hayranlık duyduğu, güzelliği ile erkeklerin ilgisini üzerine çeken Cemile, köyün zengin bir ailesinin gelinidir.  Eşi olan Sadık 2. Dünya Savaşındadır. Cemile mutlu değil aslında bu durumdan. Düşünsenize evleniyorsunuz ama eşiniz yanınızda değil. Değişik. O kadının psikolojisini de anlamak lazım bir yerde. 

    Zaten eşi yani Sadık, Cemile'den hiçbir mektubunda bahsetmiyor. -Sadık zaman buldukça evine kısada olsa mektup yolluyor.- Cemile de bu durumun farkında ve hiçbir şey farkettirmeden mektubu okuyup kenara koymakla yetiniyor.

      Bu kısaca Cemile'nin mutsuzluğunu anlatan kısa bölüm. Şimdi asıl olaya başlayalım. 

     Savaştan sakat olarak geri dönmüş ve yetim olan Danyar, Cemile ve Cemile'nin kayın biraderi (kitabı anlatan kişi) birlikte iş yapmaya başlarlar. Köydeki herkes savaşa gittiği için tek bu 3 kişi güvenilir ve çalışkandır. Bu yüzden yük taşıma işi bu 3 kişiye verilir. 

   Yük taşıma işi bu kişilere verildi iyi güzel. beni de bu bölüme kadar bir şey çekmedi. Kitapla ilgili pek çok bilgi vermek istemiyorum. O zaman kitabı okumanız gerekmeyecek çünkü. 

     
     İmkansız aşkı en iyi bilen ve yaşayan  kişilerden biriyim belki de hatta o kadar uzaktan yaşadım ki bu aşkı. Ulaşamadan, nefesini hissetmeden, sesini bile duymadan, gözlerine bile bakmadan. Sadece imkansızlığımla yaşadım. Bu kitabı belki de bu yüzden çok sevdim. İmkansız gibi görünen ve sonunda kavuşma olan bir kitap olduğu için. İki kişinin farkettiği aşkı sonradan 3. kişinin görmesi ve onlar hakkında hiç kötü düşünmemesi. Çünkü bu 2 kişinin aşkı, gören kişiyi de derinden etkilemiş ve onları sonuna kadar desteklemiştir. 

    ''Kim bu 2 kişi peki ?'' dediğinizi duyar gibiyim ama söylemeyeceğim. Asıl olayda burada başlıyor söylersem düğümü bozmuş olurum sevgili okurum. Üzgünüm. Kitapla ilgili  öğrenmek istediklerinizi arama butonlarına  yazsanız zaten buluyorsunuz ama benden bulmanızı istemiyorum. Çünkü birazda olsa elimden geldiğince kitap okumanızı istiyorum. Belki böylelikle okuyup yorumlarınızı bırakırsınız bu kitabın altına.

Cemile'nin kayın biraderi resim yapmayı çok sever. Kendini resim yapmaya adamıştır. Zamanla farkettiği aşkın resmini ilk çizen kişide budur. 

     O zamanların köy hayatının anlatıldığı çok güzel bir hikaye bence. Gerçek bir olay mı yoksa kurmaca mı diyenleriniz olacaktır şunu söyleyeyim daha bununla ilgili bir bilgi bulamadım bana göre gerçek ama bana göre olmasıyla olmuyor malesef. 

Kitabı okurken yanınızda kahveniz ve kısık sesli bir müziğiniz ile keyifli okumalar diliyorum. 





selvi boylum al yazmalım film