film etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
film etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster


    Merhaba, napıyorsunuzz özlediniz mi beni bu aralar çok zaman ayırıyorum kendime sürekli yazılarla gündeme düşeyim dedim. Dinlenmek için sürekli diziler ve filmler izledim. Televizyonda yargı ve mahkum dizilerine çok sardık ailecek. Ben genelde televizyondan izleyemiyorum bilgisayardan, telefondan takılıyorum ah bu gençlik ah dediğinizi duyabiliyorum babaannem gibi ah selen ah der hep telefon elimden düşmeyince 😊

    Konumuz bugün TV dizileri ve filmleri ile netflixteki diziler 😊


    BEN BİRKAÇ TANESİNİ SİZİNLE PAYLAŞACAĞIM HAYDİ BAŞLAYALIM:

  •  YARGI(TELEVİZYON DİZİSİ)



     Televizyonların fenomeni oldu diyebiliriz. Avukat olan Ceylin ile savcılığı sevdiği kız için bırakıp onu korumak amacıyla avukat olan Ilgaz. Aşk, polisiye, intikam, macera ne arasanız var. Genelde televizyonda izleyemiyorum bu yüzden bilgisayar iyi ki var. İzleyin izleyin 😊

  •   STRINGER THINGS (NETFLİX DİZİSİ)



    Tam 2 günde soluksuz izledim saçma diye yorumlayanlar var ama bence aşırı zevkli severim bu tarz dizileri. Değişik hayvanlar başka hayatlar, farklı insanlar büyüler özel güçler 😊 bunu da sefoş sayesinde izledim arkadaşlar 

  • YOU (NETFLİX DİZİSİ)



    Katil iki karı koca adam tam sıyırık yahu kadının da ondan aşağı kalır yanı yok gerçi izleyenler yanlış mı düşünüyorum. Adam sürekli kafayı başkalarına taktı iyice kafayı yediler iyice. 

  •   ATİYE(NETFLLİX DİZİSİ)

    


    Sonu en saçma biten başları da efsane iyi olan bir dizi ama önermek istemediğim halde annem dedi ki çok güzeldi bunu da yaz sırf anamı kırmıyorum  yazıyorum Beren Saat değerimi bil .Medcezir dizisini izleyenler vardır oradaki orkunçççç burada da orkunçççç 😊 hahahhaa

    Bakın izleyin ama sonra izlemedim diye pişman olmayın…

  • THE WITCHER (NETFLİX DİZİSİ)


    Off büyücülerr en sevdiğim kesin izleyin yahu  vallahi yeni sezon gelene kadar 5 kere daha bitiririm bunu erkek arkadaşımın önerisiyle izlemiştim sonra hep onun önerdiklerini izledim zaten. Çok sevdiğim bir dizidir. Teşekkür ederim sefoşum 😊 

  •   ELİTE (NETFLİX DİZİSİ)



    Farklı insanların farklı hayatları der susarım aşırı eğlenceli biraz sapıklık olabilir kabul ediyorum. Ama o kadar anlamlı ki izlerken vay be diyorsunuz. Bir cinayet üzerinden devam ediyor. Bunu bilerek izleyin.

  •  LA CASE DE PAPEL (NETFLİX DİZİSİ)



    Hırkızzlarrrr siziii. Soydular soğana çevirdiler memleketi ah profesörüm ah neler neler yaptın dedektifi bile kendine dahil ettin vallahi pes güzel izleniyor ben çok geç kaldım izlemeye ama son sezonda tekrar döndüm 1. Sezondan izledim. Bir LCDP kolay bitmez sonuçta dimi 😊

 

  •   CEBİMDEKİ YABANCI (NETFLİX FİLM)

                  

   İlk izlediğimde saçma gelmişti en başı. Sonra aşırı sardı yok böyle güzellik. Sonunda sanki bu olaylar gerçekleşmemiş gibi  yürüyüp gidiyorlar :) Kesin izleyin derim bütün güzel oyuncular var.

  •  TINDER AVCISI (NETFLİX FİLM TARZI BELGESEL)

         

    Pislik dolandırıcı adam seniiiii. Bu günümüzün de olayı aslında sürekli dolandırılan insanlar ama konu gerçekten tam bir ders çıkarmalık şok içinde izliyorsunuz. Ben izlemem bittikten sonra ne izledim ben şuan demiştim sizin de aynı tepkiyi vereceğinizden eminim ..





                     

   Hepinize bol bol izlemeli bir gün diliyorum…

    Dizilerle ve filmlerle ilgili yorumlarınızı bekliyorum izlememi istediğiniz diziler ve filmler var ise yorumlarda buluşalım canlar…














Ekin koç Kimdir sorusunun yanıtlarını bu yazı ile vermek istedik. detaylar için okumaya devam edelim.  Beklenen bu aralar fenomen olan dizilerde oynayan Ekin Koç bakın kim ?




 

Gerçek adı İsmet Ekin Koç olan Ekin, 21  Haziran 1992 yılında Antalya’da dünyaya geldi. Lise eğitiminin ardından İstanbul Bilgi Üniversitesi İşletme Bölümünde eğitimine devam etti. Akademi 35 Buçuk Sanat Evi'nde oyunculuk eğitimi aldı.

Oyuncu olarak ilk kez 2013'te Sana Bir Sır Vereceğim isimli dizide yer aldı. Dizi reytinglerin düşüklüğü nedeniyle 29.bölümde final yaptı.

2014 yılında Seyfi karakterini canlandırdığı Benim Adım Gültepe isimli dizinin de yayın hayatı kısa oldu. Dizi 8 bölüm sürdü.

2015'te başrolünü Neslihan Atagül ile paylaştığı Senden Bana Kalan filminde oynayarak ilk beyaz perde tecrübesini yaşadı.  

Ekin Koç 20. yüzyıl edebiyatının önemli eserlerinden biri kabul edilen, Kurban Said'in yazmış olduğu Ali ve Nino eserinden uyarlanan Ali ve Nino filminde "Mehmed" karakterini canlandırmıştır. Ayrıca bu filmde Halit Ergenç'le birlikte rol almıştır.

Kasım 2015'te Star TV'te yayınlanmaya başlayan Muhteşem Yüzyıl Kösem dizisinde I. Ahmed karakterini canlandırmıştır. Dizide 26 bölüm yer almıştır.

Ardından BluTV özel dizisi olan 7yüz dizisinin bir bölümünde Pınar Göktaş ile başrolü paylaştı. Kariyerine Hayat Sırları dizisi ile devam etti. Hazar Ergüçlü ile birlikte rol aldığı bu yapım da 11 bölüm sürdü. BluTV özel dizisi Bozkır’da Nuri Pamir isimli bir polisi canlandırmıştır. Yiğit Özşener ile başrolü paylaştığı bu yapımın ikinci sezonu bekleniyor. Dizinin ilk sezonu 10 bölümdür.







     3.sinema filmi olan 
Bizim İçin Şampiyon filminde Farah Zeynep Abdullah ve Fikret Kuşkan ile başrolü paylaşmıştır. 

ABD'nin reyting rekortmeni dizilerden Succession dizisinin 9.bölümünde bir iş insanının Kadir isimli danışmanını canlandırdı.

Şimdilerde Buğra Gülsoy ile başrolü paylaşacağı ve Ahmed Sencer'i canlandıracağı Uyanış: Büyük Selçuklu dizisinin hazırlıklarında

 

 

Sinema

2015    Senden Bana Kalan Özgür Arıca Başrol oyuncu
2015    Ali ve Nino    Mehmed Başrol oyuncu
2018    Bizim İçin Şampiyon    Halis Karataş    Başrol oyuncu

Dizi

2013    Sana Bir Sır Vereceğim    Tilki    Başrol oyuncu
2014    Benim Adım Gültepe    Seyfi    Basrol oyuncu
2015-2016    Muhteşem Yüzyıl: Kösem    I. Ahmed    Başrol oyuncu
2017    7 Yüz    Kaan Aykar    Başrol oyuncu
2017-2018    Hayat Sırları    Burak Özer    Başrol oyuncu




Kaynak Yeniçağ: Ekin Koç kimdir nereli ve kaç yaşında?

Bu gün sizlere en sevilen 8 filmi yazmak ve izlemek içinde bir öneri yapmak istedim. Umarım beğenirsiniz. En sevilen filmleri sizlere derledim iyi okumalar.


1.    MANDIRA FİLOZOFU (2014)
 
    2014 yapımı olan film yerli bir filmdir. İstanbul’da yaşayan hırslı bir sanayici olan Cavit bir butik otel inşa etmek ister ve Muğla’da deniz kıyısında bir alsa almayı planlar.
    Cavit’in satın almak için bulduğu arazi, köyde yaşayan bir ailenin üyelerine aittir. Aile üyelerinin çoğu alınacak olan yüklü paradan dolayı kabul ediyor fakat bu aile üyelerinin arasında en istekli olan Şükrü’dür. Evlenecektir ve paraya ihtiyacı vardır. Arazide payı olan Mustafa Ali, akrabalarının aksine araziyi satmaya karşı çıkmaktadır.
    Mustafa Ali ailenin satmak istediği arazide filozof gibi küçük bir kulübede yaşamını sürdürüyor.
    Cavit daha yüksek teklifler vererek Mustafa Ali’yi ikna etmeye çalışıyor fakat tam tersi Mustafa Ali Cavit’i modern yaşamdan vazgeçirmeye çalışacaktır.



2.   ALLİED -MÜTTEFİK (2017)
 
    Blogumda daha önce özeti bulunan bir filmdir. Detaylı yazı için tık tık tık tık.
    Brad Pitt’in oynadığı film olur da izlenmez mi 😊 2017 yılında vizyona girdi. IMDP puanı 7.1
    Ben çok severek izlemiştim. Konuk yazarımın yazdığı filmdi. Hepinizden bu filme yorum bekliyorum. Filmin linki yukarıda.



3.      PK – PEE KAY (2014)

    2014 yılı yapımı muhteşem bir Aamir Khan filmidir. Bunu burada detaylıca anlatmak yerıne ayrı bir yazı ile bu filmi sizlerle buluşturayım isterim.  Bollywood filmidir. Eğleneceğinizden eminim bu filmi izlerken 😊 En kısa zamanda bu filmi anlatacağım size 😊



4.       Pİ’NİN YAŞAMI (2012)


    Mutlaka izlenmesi gereken bir film. Bildiğiniz bir başyapıt ben canım sıkıldıkça açıp izlerim hiç sıkılmadan. Filmin konusu kısaca hayatta kalmaya çalışan 16 yaşındaki bir çocuk ve 300 kiloluk bir kaplan. Kaplana yem olmamak için onunla yakınlaşmanın bir yolunu bulmaya çalışır. IMDP puanı 8.1 dir. Herkesin izlemesini tavsiye ediyorum.



5.       DİRİLİŞ – THE REVENANT (2015)
 
    Leonardo Di Caprio’nun müthiş filmi. 3 ödüle layık gösterilmiş bir filmdir. Ayrıca Di Caprio 2016 yılında canlandırdığı rolü sayesinde en iyi erkek oyuncu ödülüne layık görülmüştür. Filmin IMDP puanı 8.2 dir.
Filmde Di Caprio avcılıkla uğraşan biridir ve yeni bir av gezisine çıkarlar. Boz ayı avlamak için Dakota bölgesini seçerler. Hugh (Leonardo di caprio) bir boz ayı saldırısına uğrar. Ölümle baş başa bırakılır. Ağır yaralanmıştır. Hugh soğuk havada baş başa hayatta kalmaya çalışmaktadır. Hugh’u en çok üzen arkadaşının ihanet etmesidir. İlk önce Hugh sağlığına kavuşacak sonra ihanetin intikamını alacaktır.



 
6.       FANAA- FEDA ETMEK (2006)


    Bu film gerçekten anlatılmaz yaşanır.  2006 yılında çıkarılmış olan Aamir Khan’ın oynadığı bir hint filmidir. Bu dönemlerde en çok izlenen filmdi. Hala da izlerim. Her izlediğimde aynı duyguları yaşarım. Çok güzel bir aşk hikayesinin sonu acı ve güvensizlikle bitiyor.



7.       DHOOM

    Yine muhteşem bir hint filmi diyorum ve susuyorum. Başrolde yine Aamir Khan. Bilenler bilir ki Aamir Khan’ın filmlerine hep bayılmışımdır. Filmimiz bir intikam alma üzerine kuruludur. Aksiyon filmidir. Aşırı heyecanlı ve sürükleyici filmin IMDP puanı 7.1 dir.



8.       3 İDİOTS (2009)


    Tabiki de bunu sizlerle paylaşmıştım. Yazının devamı için tık tık tık.

    2009 yılı yapımı bir hint filmidir. Oyuncular arasında Aamir Khan’da yer almaktadır. 3 arkadaşı anlatır. Bollywood filmidir.
 

Netflix’te ben hiç dizi izlememdim. Amam gündemdeki dizilerden birkaçını insanlara sordum. İnsanların en çok izlediği 5 diziyi sizin için yazmaya karar verdim. 

O halde hepinize iyi okumalar diyorum ve başlıyorum.😊😊😊
  • En çok sevilen ve bu aralar herkesin dilinde olan La Case De Papel.

            Konusunu benim gibi izlemeyen herkes merak etmekte. Dizide bir soygun hikayesi anlatılmakta. Soygunun başında Profesör lakaplı biri İspanya Kraliyet Darphanesi’ni soymak için ekibini toplar. Profesör her biri farklı alanlarda ün yapmış kişileri bir araya getirir ve 5 ay boyunca evde soygun planı yapılır. 5 ayın sonunda soygun planını devreye sokarlar fakat hayatın içerisinde planlamadıkları ayrıntılarla karşı karşıya kalırlar.


  •  Eskilerden gelen fenomenliğiyle Narcos.

            Eski bir dizi olmasına rağmen hala izlenmeye devam etmekte. Pablo Escobar’ın hayatının anlatıldığı ve son yıllarda dizi sektörüne damga vuran harika bir yapım deniyor.
  • Peki Dark ’ı izleyenler?

            Son zamanların en çok izlenen 2. Filmi olmaya aday bir dizi. Almanya’ nın Winden kasabasında geçiyor. Winden kasabası küçük olduğundan herkes birbirini tanımakta. Bu saki ve küçük kasabanın sessizliği Mikkel adında bir çocuğun gizemli bir şekilde kaybolması ile başlar. Mikkel ’in ailesi ve tüm kasabalı halk bu gizemli kaybolmanın atdından tedirginliğin başladığı bir sürece girerler.

  •  Türkçesi Arkadaşlar Yalan Söylemez olan Stranger Things.

         80 ‘li yıllarda koybolan Will adlı çocuğun aranmaya başlamasıyla devam eden bir dizi. Bu aramalarda Will ile ilgili hiçbir ipucuna rastlanmaz. Bu aramalar sırasında gizemli bir kızın ortaya çıkmasıyla olayların akışı iyice değişmeye başlar. Korku, fantezi, gerilim, olağanüstü olaylar ve dram konularıyla dizinin hakkını da vermiyor değil.
  •  Her anı farklı konu Black Mirror.

            Bu dizinin her bölümünde farklı oyuncular, farklı yönetmenler yer almakta. Aynı zamanda her bölümünde farklı bir konu ile karşılaşmaktasınız. Eğer diziyi beğenmiyorsanız izlemek zorunda kalmıyorsunuz ama izlemeyince de kendinizi izlemeli miyim diye sorgulamaya başlıyormuşsunuz diye söylüyorlar. Dünyadaki bütün gerçekleri yüzüne vurmakta usta bir dizi diye tarihe falan geçirmiş izleyen kişiler.



      Evet yaz tatilleri bitti ve artık okullar başlıyor. Kış geliyor. Son tatil zamanlarımızı dizi izleyerek geçirebiliriz mesela. Benden size güzel dizi tavsiyeleri olsun. Hepinize kucak dolusu sevgiler diyorum. Mutlu mutlu son tatil günlerinizi vakitlerinizi güzel ayarlayarak geçirmeniz dileğimle.


İyi seyirler...



      Çocukluğumun en güzel filmiydi. Hala hatırlıyorum verdiğim tepkileri ve babama ‘’ben böyle değildim değil mi baba? ‘’ dediğimi. Çocukluk işte her izlediğinizi kendimize yoruyoruz. Hayat hala aynı değil mi izliyoruz ve bende bunu yaşarsam diyoruz. Aşk, para, iş, arkadaş çevresi her şey de geçerli bu. Ya insanlara çabuk güveniyoruz hüsrana uğrayan taraf biz oluyoruz, ya da tam tersi seviyorsunuz gidiyorlar. Aman işte öyle saçma bir hayatın içindeyim ki şu sıralar ne yazmaya ne de konuşmaya cesaretim var. Her şeye cesareti olan bir insanın cesaretini yok ettiler bundan daha kötü ne olabilir ki? Ne güven kaldı, ne de hayata bakışım komple bittim yani anlayacağınız. Neyse sizlere tabi ki de kendi hayatımı değil filmi anlatacağım. Sorrryy 😊 Dalıp gitmişim neler yaşadığımdan bahsedeyim derken uçuşa geçmişiz yine hiç uyarmıyorsunuz 😊 Oscar ödülü adayı olup kazanamayan bir filmdir Benjamin. F. Scott Fitzgerald’ın 1922 yılında çıkarttığı kısa öyküden uyarlanmış, 2009 yılında gösterime girmiş  ve ilk gösteriminden itibaren  insanların beynine kazınan bir film olmuştur. Bu filmi aslında herkes bilir. Hayatın terslikleri çok güzel anlatılmamış mı bu filmde şimdii ☹ Bunu izleyen bir çocuk şimdilerde

hayattan korkar. Filmin yönetmeni David Fincher, senaryo yazarı ise Oscar ödüllü Eric Roth’dur. Filmin başrollerini ise en sevilen karakter Brad Pitt ve Cate Blanchett paylaşmıştır. Brad Pitt var diye  anlatmıyorum bu filmi tabi ki de 😊 😊 Film 156 dakika civarında sürmekte. Filmin türü ise fantastik- dram olarak geçmekte.

Evet ballandıra ballandıra girişini yaptığım bu filmin konusuna ne zaman mı geçeceğim. İşte evet bu satırda hazır mısınız 😊

  
   Benjamin, yaşlı olarak dünyaya gelen ve hayat döngüsünü tersten deneyimleyen  bir karakterdi. 11 Kasım 1918 ‘ de New Orleans halkı 1. Dünya Savaşı’nın bitişini kutlarken bir bebek 86 yaşındaki bir adamın fiziksel görünüşüyle doğar. Bebeğin annesi doğumdan sonra ölür ve bebeğin babası bakamayacağını anlayıp bir huzur evinin kapısına bırakır. Huzurevinde çalışan Afrikalı- Amerikan çift bebeği bulur ve hamile kalamayan Queenie bebeği  kendi üstüne almaya karar verir. Bebeğin adını Benjamin koyar. Filmin aynı zamanda hikayenin devamında Benjamin’in fiziksel değişimi başlar. 1930 yılında 70 yaşında görünürken büyükannesi huzurevinde yaşayan Daisy ile tanışır ve onunla oynamaya başlar. Birkaç yıl sonra Benjamin römorköre çalışmaya gider. Mike , Benjamin ’i genel evlere ve bârlara götürür her boş zamanlarında.
Sonra uzun dönem iş için New Orleans’tan ayrılır. Rusya’da Elizabeth Abbott adlı İngiliz kadınla tanışır ve ona aşık olur. Yeni evli Elizabeth eşiyle İngiliz hükümetine casusluk yapmaktadır ve Benjamin ile bir işi vardır. 8 Aralık 1941 yılının sabahında Elizabeth beklenmedik şekilde ayrılır.
Benjamin New Orleans’a geri döner ve babası Thomas Button ile tanışır babasının tüm  mirası Benjamin ‘e kalır. Aradan zaman geçtikten sonra Benjamin Daisy ‘in New York’ta dansçı olduğunu öğrenir. Benjamin 1962 yılında yeniden Daisy ile görüşür ve ona aşık olur. Babasından kalan evi satar ve Daisy ile birlikte bir dubleks eve taşınırlar. Çiftin birkaç yıl sonra Caroline adında bir çocukları olur. Caroline 1 yaşına geldiğinde Benjamin tüm servetini Daisy ‘e bırakır ve ayrılır.
Evet filmi anlattım çok güzel değil mi. Ama unuttuğum şey var hep başlarda mı özetini geçeceğim canım filmin yapıtaşlarını ya da kitap yazarlarını .
F. Scott Fitzgerald yani Benjamin ‘in yazarı 1896 yılında ABD’nin Minnesota eyaletinde dünyaya gelmiş. Aristokrat bir babanın ve  İrlanda asıllı bir annenin çocuğudur. 1913’te Princeton Üniversitesi’ne girdi. 1. Ve 2.  Dünya savaşlarını gördü ve bunlarla alakalı eserler verdi. Dünya savaşı çağındaki kuşağa ‘’Yitik Kuşak’’ demiş ve o insanların dramlarını evrensel bir tema halinde bizlere sunmuştur. Scott 1940 yılında Hollywood’da ölmüş.


Yazarımız olan Scott’tan bahsettiğimize göre bana da İyi Seyirler demek düşer.

İyi Seyirler…





Bugün bir filmden bahsetmek istedim. Ne zamandır bir film önerisi serisine yazılarımı eklemediğimi fark edince  hemen çok karışık olan filmi yazayım bari dedim. Hemen söyleyeyim beklentimin altında kalan bir film oldu. Bergüzar Korel ve Engin Akbulut ikilisinden daha farklı bir film bekliyordum. Ama kötü de değildi biraz sıksa da.
  Son sahnelerinde nasıl olur ya gibi tepkiler verdim ve hayretle baka kaldığım filmden bahsetmem gerek 😊
  24 Ocak 2019’da vizyona girdi. Romantik- dram türüdür. İlk gösterimi 15 Şubat 2019’ da yapıldı. Yönetmen Ali Bilgin’dir. 1 saat 47 dakika falan sürüyordu. IMDB’den 6,6 puan almış.bence bu puanda biraz abartılmış bir puan. Bir köpek sayesinde aşkına kavuşan hem iyi hayatı hem de kötü hayatın anlatıldığı bir film. Bir köpek sayesinde aşkını buluyor. Ama kötü yollara başvurarak köpeğinin ölümünü göremiyor.


  İyi hayattaki Umut adlı kişi bir kız sayesinde köpeğini hastalıktan kurtarıyor ve aşkına kavuşuyor. Kötü hayattaki umut hiç akı bulamıyor ve köpeğinin hastalığını fark edemiyor. Bu Umut kendi filmlerini çeken bağımsız bir yönetmen. Köpeği ile bir gün moda sahilinde gezerken Mimar olan Deniz ile tanışır. 2 yolu vardı Umut’un. Biri aşkına çıkan diğeri ise çıkmaz bir yol kötü bir hayatla devam eden. Umut iyi hayatında Denizle evlenir.

  Ya konusu çok saçma geldi. Çünkü anlatmaya çalıştıkça anlatamıyorsunuz. Spoiler veriyorsunuz anlattığın zaman. İnsan beyniyle dalga geçen bir film oldu bu. Sinema ekranında oradan oraya atlarken beynim karıştı filmi çözmek için baya uğraştım 😊


  Bir adamın hem iyi hem de kötü hayatının anlatıldığı ve sadece bir kere aşık olduğu hayatı anlatan 2 hayat ama tek bir aşktan oluşan filmin adının nereden geldiğini anlamışsınızdır bence 😊
  Bu aralar  sinemada çıkan yeni filmlere gidemiyorum. Ne zamanım var maalesef ne de bütçem ☹
  Yanarım yanarım buna yanarım. Bir de yeni farkettiğim ve yeni açılan bloglar var onlarında linklerini hemen aşağıya bırakıyorum.
Hep beraber birbirimize destek olmalıyız. Bir tanesi kitaplarla ilgili, bir tanesi doğal güzellik ve biri de bir mühendisin notlarıyla ilgili. Destek verirsiniz umarım 😊
  • fresh güzellik  adlı bir blog. Bu çok ilgimi çekti. Bir bakın derim.
  • T cetvelli adam  mühendisliği öğreniyorum. Kitap özetleri de paylaşıyor.
  • üç okur kız kardeşler  son olarakta benim gibi aşırı okuyan ve okuduklarını paylaşan roman özetleri yazan arkadaşlarımız. 

  Filmle ilgili yorumlarınızı bekliyorum. Ama ben bu ikiliden  dediğim gibi daha iyi bir film beklerdim 😊

İyi seyirler diliyorum.

Yılların filmi olan efsane güzel bir film. Tekrar izliyorum her canım sıkıldığında.1997 yılında Amerika’da çekilmiş epik-romantik filmdir. 

Yönetmeliğini James Cameron yapmıştır. En iyi film Oscar ödülü, en iyi yönetmen Oscar’ı gibi bir çok alanda ödüle ev sahipliği yapmıştır. IMDB puanı 7,8’ dir. Leonardo Di Caprio ve Kate Winslet başrollerini paylaşmaktadır. Geminin felaketle sonuçlanan ilk seyahati sırasında âşık olan farklı toplumsal sınıflara mensup iki gencin hayatı anlatılmaktadır. Kısaca konusu iki aşığın hikayesi. Bir kolyeyle yaşanılanları hatırlayan ve geçmişini hatırlayan bir kadın.

    Dünyanın hatırlamak istemediği ‘’titanik faciası’’ görkemli bir film olmuştur. Film 3 saat 14 dakika sürmüştür ama film 2 saat 40 dakika olacak şekilde ayarlanmıştır. Bayan Rose yani Kate Winslett su içinde olan çekimlerde içine dalgıç elbisesi hiç giymemiş ve bu sebeple zatürre olmuş ayrıca filmde Rose’un üstünde durduğu tahta parçası titanik geçmişinden kalan orijinal bir parçadır.


     Teknolojinin son hızla ilerlediği bu dönemde ‘’Titanik’’ adlı dev bir düş gemisi inşa edildi ve bu geminin yolcuları arasında Jack adlı bir genç ve Rose adlı bir kız bulunmaktaydı. Jack ve Rose şans eseri tanışırlar ve bu tanışmayla birlikte birbirleriyle yakınlaşırlar. Gemi batarken Rose bir tahta parçasına tutunarak Jack’i kurtarmayarak ölüme terk etmesi İzleyiciler tarafından çok eleştirilmişti. Rose’u canlandıran Kate, bir televizyon programında ‘’ Rose’un Jack’i neden ölüme terk ettiğini bende anlamıyorum. İkisinin de kurtulma ihtimali vardı.’’ Diyerek titanic severler tarafından beğenilerini toplamıştır. Bu film Hollywood’un en etkileyici filmi olmuştur.



     Filmin asıl konusuna geçeyim özet şeklinde hemen 😊


     1996 yılında Brock Lovett ve grubu RMS Titanic’in enkazında ‘’Heart of the Ocean’’ adı verilen bir kolye ararlar. Kolye yerine bir resim bulurlar ve bu resimdeki kadın bu aranmakta olan kolyeyi kullanmaktadır. Bunun üzerine haber yapılan köye ve resim amacına ulaşmış ve o resimdeki kadın Rose Calwert, Brock’un daveti üzerine araştırma gemisine getirilir. Bu yaşlı kadın 17 yaşındayken çizdirdiği resmi görünce batmaz denilen RMS Titanic’te geçirdiği zamanını anlatmaya karar verir. Rose Dewitt annesi ve nişanlısıla 1. Sınıf yolcu olarak titanic gemisine biner. Rose için bu gemi köle gemisidir çünkü annesinin baskısıyla evlenmek üzeredir. Jack Dawson ise bu gemi için biletini, bir kumar masasında kazanmıştır. 3. Sınıf bölümünde seyahat eder. Cal, Rose  için aldığı kolyeyi düğünden önce hediye etmek ister ve Rose’un boynuna takar. Rose bulunduğu durumdan kurtulmak isterken Jack ile karşılaşır. Birbirleriyle zaman geçirdikçe birbirlerine bağlanmaya başlarlar. Rose bu arada Jack’in çizimlerini çok beğenir ve kendini ona hediye edilen kolye ile çizmesini ister. Bu aralarda ise geminin kaptanı buzdağı uyarılarını dikkate almaz ve hızını azaltmadan devame der. Titanik 14 Nisan 1912’ de sulara gömülmesiyle son bulan hazin olayların başlamasına neden olacak buzdağına çarpar ve 1500 kişinin ölümüne sebep olan bu felaket yaşanırken Rose ve Jack’in birbirine yaptığı fedakarlıklar, aşk ve dramı anlatan bir filmdir.



     Gerçek bir olaydır bu titanik efsanesi. Herkesin izlemesini tavsiye ederim. İzleyenler de tabi ki benim gibi baştan baştan izleyebilirler 😊
Bol bol iyi seyirleriniz olsun.

Resim yazısı ekle













IMDB Puanı ve Film hakkında her şey.

  Bugün bir film incelemesi yapmak istedim. Yabancı bir film yerine bir türk filmi tanıtayım diye düşündüm. Ama baktım ki hiç türk filmim yok.

  Benim en sevdiğim yönetmen ve oyuncu Aamir Khan’dır. Bu yüzden onun en sevdiğim, moralim bozukken izleyip güldüğüm filmini anlatmak istiyorum. İsterseniz başlayalım.

Filmimiz 3 İdiots.Filmin izlemek için tık tık....
  Bunu herkes bilir. Komik ama yeri gelince üzen bir filmdir.filmin konusu 3 üniversite arkadaşının yaşadıkları. Hayatın aslında en güzel noktalarını eğlenceyle anlattıkları bir yıldır üniversite ve bu filmde üniversitede yaşanılan o kadar güzeldi ki. İzledikçe gerçekten yaşıyormuş gibi hissediyorsunuz.
2009 yılında yapılmış bir Bollywood filmidir.Film bir mühendislik okulunda 3 arkadaşın yan yana gelmesiyle anıların birleştiği bir filmdir. Aamir Khan bu filmde üniversite öğrencisi ama bu filmdeki asıl olayda sonlarında başlıyor. Aslında aamir khan oradaki geröek bir öğrenci değildir ve bunu okul bitince arkadaşları onu ararken farkederler. Arkadaşları arar ve asıl macera burada başlar.

Aamir Khan filmde okulun sahibinin kızına aşık olur. Bu aşk ise iki aşığın müzikaliyle anlatılır. Hindistan filmlerinde en sevdiğim konuda bu zaten. Müzikaller ve danslar. Filmde hayatlar anlatılırken aynı zamnda da eğitim sistemini eleştirmektedir. Hindistan’da en yüksek  gişe  ve hasılat rekorunu kıran filmdir.

 Yönetmen Rajkumar Hirani’dir. Filmdeki en güzel şarkı bence ’all is well’’ ve ‘’zoobi doobi’’.
Aamir Khan’ın arkadaşlarından 2’sinin ailesi kendi istedikleri mesleği yapmasına izin vermeyip onları zorla mühendislik fakultesine yolluyor. Aslında bu drum şuanda tüm ülkelerde olan bir durum.

 Ailelerimizin çoğu çocuklarının kendi seçimlerine  saygı duymadan sadece zorla onların belki de hayatını kötü yönde etkiliyor. Sevmediği bir işi yapan gençlerin yetişmesi, ülkemizin gelişmesine katkı sağlamaz bence. Evet aileler ne kadar çok geleceğimizi ve imkanlarımızı düşünüyor olsa da çocukların kendi hayatını elinden almak oluyor. Bu yapıyı eleştirdikçe uzayacak bir konu oluyor. Konuyu pek fazla bölmeden geri dönüyorum.

Film 2 saat 40 dakika sürüyor. Çok uzun kesin çok sıkıcı gibi bir ön yargıyla sakın yaklaşmayınç izlediğim en akıcı filmlerden biri. Her çocuk özeldir filmi de Aamir Khan’ın bir filmidir. O filmde muhteşemdi. Bir çocuğun hayatını bir hoca nasıl değiştirir adlı en güzel anlatılan film bence.Filmimizin IMDB Puanı 8.4.

Neyse asıl filmimiz 3 idiots benden tam puanı aldı ve hepinize öneririm. Yorumlarınızı bekliyorum..

İyi seyirler.
  Merhabalar arkadaşlar aynı zamanda değerli okuyucular.. Bugün yine film paylaşma günü ben Selçuk Yıldız :) Evet yazımıza başlayalım :)

 

       Bu hafta sizlere yine bir filmi paylaşacağım. Müttefik. Başrollerini Brad Pitt ve Marion Cotillard'ın oynadığı 2016 yapımı biraz savaş, biraz gerilim, birazda sonu hüzünle biten bir aşk hikayesi. İkinci Dünya savaşı dönemi yıl 1942 ve yer Kuzey Afrika'nın Fas ülkesi. Fas'ta hitlerin bir karargahı var ve hakimiyet nazilerde ve buraya bir gün paraşütle çölün ortasına inen Max Vatan adlı bir İngiliz askeri ajanın inmesiyle başlıyor. Ve sonrasında aynı akşam bir pub'a gider ve orada bir başka ajan Fransız ajanı Marianne Beausejour adlı güzel alımlı şık bir hanımefendi oturmaktadır. Hemen birbirlerini kendilerine verilen ipuçlarıyla tanırlar ve evliymiş gibi davranırlar.İki ajan nazi karargahına saldırmak için plan yapmaya başlar ve evlilik numaralarına devam ederler tabi bu sırada arkadaşlar edinirler ve edindikleri arkadaşlarını öldürmek zorunda kalırlar ve hatta arkadaş olarak gördüklerini gözlerinin içine bakarak öldürürler. Evliliklerinin düzmece olduklarını anlamamaları içinde her akşam çatıya çıkarak öpüşürler bu o dönemlerde yapılmaz ise evli olmadığınız anlamına geliyormuş ne ilginç dimi ? :))

    Aradan birkaç zaman geçer ve bu düzmece evlilik gerçek aşka dönüşür hem de ne mükemmel bir aşka dönüşür hatta öyle ki çocuklarını alman nazileri İngilizleri bombardımana tutarken savaşın ortasında dünyaya getirirler. Bu arada size bir sorum var. Sevdiğiniz evli olduğunuz kadın ya da erkek ajanlığını size karşı kullansa ne yapardınız? Ben düşünmek bile istemiyorum. Neyse daha fazla anlatıpta meraklanmanıza engel olmak istemem ama gerçekten mükemmel bir film ve filmin sonu daha önce paylaştığım Modigliani ve Edith Piaf gibi etkileyici ve hüzünlü. Filmi izlerken empati kurun karakterlere kendinizi koyun ve sanki siz yaşıyormuşsunuz gibi izleyin. Göreceksiniz izlediğiniz filmler size sadece bir film olarak gelmenin dışına çıkacaktır. Beni çok etkileyen bu filmi sizinle paylaşmak istedim hatta size bu filmi 3-4 kez izlediğimi bile söyleyebilirim.



   2016 yapımı filmin yönetmenliğini ise Robert Lee Zemeckis yapmıştır. Film IMDB de 7.1 almıştır.

Filmle alakalı olumlu ya da olumsuz eleştirilerinizi yazmayı ihmal etmeyin :)))

İyi Seyirler.


İyi Haftasonları Dilerim...