SİVAS MADIMAK NASIL OLDU ? NELER YAŞANDI ?






İnsanlığın 02.07.1993 tarihinde tükendiği andır. 

Yazar Aziz Nesin, Sanatçı Hasret Gültekin, Muhlis Akarsu, Nesimi Çimen, Şair Metin Altıok ve birçok şair, yazar ve aydın insan Pir Sultan Abdal şenlikleri adı altında dönemin Sivas valisi tarafından özel davetli olarak Sivas’a gittiler ve bu yolculuğun sonunda korkunç bir son ile karşılaşacaklarından habersizlerdi.
    4 gün sürecek olan etkinlerde türküler hep bir ağızdan söylenecek, yazarlar ve şairler kitaplarını imzalatacaktı. Ancak etkinliklerin ikinci gününde radikal İslamcı bir grup tarafından halk kışkırtılarak kalabalığın sayısı gitgide artmıştı. 
   Halk Sivas laiklere mezar olacak sloganları atarak önce ‘’Halk Ozanları’’ heykelini yıkarak yerlerde sürükledi ve artık bir tepkiden ziyade bir kin dalgasına dönüşmüştü. Otelin camları taşlanarak kırıldı ve ilerleyen dakikalarda otelin önünde ki arabalar ateşe verilerek alevlerin oteli sarmasını sloganlarla ve büyük bir nefretle izlediler. Bu sırada askeri kuvvet yetersiz kalıyor valinin defalarca dönemin hükumetine durumu bildirmesine rağmen dönemin başbakanı Tansu Çiller kayıtsız kalıyor ve Kayseri’ den Sivas’a askeri kuvvet müdahale için yola çıkıyordu. 
     Düşünebiliyor musunuz   Sivas’ ta sanki polis ve asker yokmuş gibi Kayseri’ den kolluk kuvvetinin gelmesi bekleniyordu. Nefret dolu halk oteli yakın. Oteli yakın diye bağırmaya başladığında bir cani ruhlu kişi bu sloganlardan vazife çıkartıp otelin perdelerini ateşe verince artık geri dönüşü olmayan bir yola girilmişti. Cehaletin, karanlığın aydınlık dolu bilim insanlarını, sanatçılarını, ozanlarını ateşe verdiği andı perdelerin ateşe verilmesi. Madımak oteli yanıyordu ve Sivas şehrini simsiyah bir kara duman kaplıyordu, aslında o kara dumanlar o gün halkın kalplerinde ki karalığın gökyüzü ile buluşmasıydı. Ozan Muhlis Akarsu’yu babamdan dinlemiştim nasıl biri olduğunu babamın çok samimi arkadaşıydı ve bugün söylenen birçok türkü de imzası vardı. 8 yaşındaydım belki o an çocuktum idrak edemiyor olabilirdim ama yıllar geçtikçe o ölen aydınların geride bıraktıkları eserler ile günden güne tanıştıkça ve hayatlarını okudukça anlamıştım o gün belki de bizim geleceğimiz yakılmıştı. Bugün katliamın üzerinden 26 yıl geçmiş ancak o gün alevlerin oteli sardıklarından habersiz şair Metin Altıok kendisine sorulan bir soruya verdiği cevap değil 26, 50 senede geçse unutulmazdı.

‘’Olur da olaylar büyür ve birimize bir şey olursa ne yapacağız?
Kalanlar ölenler için şiir yazar’’ 



demişti Metin Altıok.

      Birazdan ölümle karşı karşıya kalacak bir şairin verdiği cevap belki de bu durumun en hazin cümlesini kurmuştu. Otel’e geç de olsa müdahale edildi ve Aziz Nesin kurtarılmıştı ancak 35 aydın artık hayatta değillerdi.
Orada sadece 35 aydın, 35 insan yakılmamıştı. Türküler, kitaplar, bilim, cumhuriyet, çocukların geleceği, hayalleri kısacası hayata ne varsa kül edilmişti. Madımak otelinin korkunç tablosu gün yüzüne çıkarken dönemin başbakanı Tansu Çiller şu utanç cümlesini kurmuştu ‘’Çok şükür otel dışında ki vatandaşlarımıza bir şey olmadı’’. Ne demek yani otel içindekiler ne idi vatandaş değil mi? 

Devlet ne için vardı? Alevi olmak suç muydu? Kaldı ki orada yananların hepsi alevi inancına sahip değildi, sünni mezhebine mensup kişilerde vardı ancak hedef insanlıktı, hedef bilimdi, hedef sanattı.


Hiçbir birey anne rahminden doğarken ırkını ya da mezhebini hatta dinini seçme şansına sahip değil bu yüzden ırk ve dinsel olarak ayrışma, ayrıştırma dünyanın en büyük aşağılık hareketidir. Ayrıca hiç kimse, kimseyi sevmek zorunda da değil ama saygı duymak zorundadır. Dünyayı biz güzelleştirebiliriz bu bizim elimizde olan bir şey ama dünyayı birbirimize zehir ediyoruz ve bunu Allahın adını kullanarak yapıyoruz bu daha acı bir durumdur. 
Bir daha böyle yaşanmaması ümidiyle SEVELİM BİRBİRİMİZİ çünkü SEVGİYİ YENEBİLECEK HİÇBİR KUVVET YOKTUR.

     Tamda konusundayken bir film önerisi yapalım değil mi ?

Carina’nın Günlüğü adlı filmi mutlaka izleyiniz. Fragman için tıklayınız.







Saygı ve Özlemle…

2 yorum:

  1. yakın tarihimizin asla unutulmayacak olan en büyük kara lekelerinden ve acılarından biri..bizleri birbirimize düşürmek isteyenlere karşı yapabileceğimiz tek şey tüm renklerimizle birbirimizi sevmek ve saygı göstermek başka çare yok....

    YanıtlaSil
  2. İnsanın insanlığından utandığı günlerden biri.Çok acı bir tarih.

    YanıtlaSil

YORUMUNUZ İÇİN TEŞEKKÜRLER :)