LA VİE EN ROSE

Merhaba Dostlar,

Bugün size bir kitabı değilde, bir film önereceğim Fransız ünlü şarkıcı Edith Piaf' ın yaşamını anlatan bir filmdir tıpkı önceden paylaştığım Modigliani gibi.

Asıl adı Edith Giovanna Gassion olan ünlü şarkıcı 1915 yılında Fransa'nın başkenti Paris'te dünyaya gelmiştir. Birinci dünya savaşı yıllarında Paris sokaklarında annesinin şarkı söyleyerek geçimlerini sağlamaya çalışırken yarı aç yarı tok olarak virane yerlerde yaşayan bir çocuktu işte böyle başladı Edith' nin hayatı.

Savaş yılları olduğunda babası askerdi ve savaştan sonra geri döndüğünde sokaklarda yatıp kalkan kızını annesinin yanından alır ve genelev işleten babaannesinin yanına götürür. Sokakta yaşayan Edith artık sokakta değildi, belki yatacak sıcak bir yatağı olacaktı, karnı doyacaktı ama hiçte iyi bir koşulu olmayan durumda yaşayacaktı.

Burada hayat kadınlarının belkide annelik özleminden olsa gerek ki çok ilgi görür ve herkes onunla ilgilenmeye başlar ancak hayatı hep kırılma anlarıyla dolu olacaktı ve uygunsuz koşulların olduğu ortamda gözleri iltihap kapan küçük Edith kör olma riskiyle karşı karşıya kalır. Belli bir süre gözleri ilaçlı ve sarıl bir şekilde yaşamak zorunda kalır. Bir çocuk için yaşanabilecek belkide büyük travmalardan biriydi belkide, yaşıtları sokaklarda koşup oynarken o bir genelevde ve gözleri iltihaplı görememe riskiyle yaşamak zorundaydı. Yine bir gün babası çıkıp geldi ve onu götürdü babası bir panayırda cambazlık yapıyordu anacak panayırı belli bir süre sonra terk etti ve sokaklarda cambazlık yapmaya başladı. Bir gün sokakta babası yine cambazlık yaparken Edith şarkı söylemeye başlar.

Şarkı söylemesi çok ilgi görür ve gençlik yıllarına kadar sokak şarkıcılığı yaparak geçimini sağlamaya başlar. Bir gazino sahibi yoldan geçerken Edith'i duyar ve ona kartını uzatır yine başka bir kırılma anı ile karşı karşıyaydı ve davete eşlik eder gazinoda assolist olur peşi sıra gelen fırsatlar ile gün gelecek söylediği şarkı diğer dillere çevrilecekti ve dünyanın 1 numarasına çıkacaktı işte o şarkı,

''LA VİE EN ROSE'' tu.

1940 yılların sonunda ABD de sayısız turnelere katılacaktı. Fransız radyolarında çıkacak ve ünü artı Fransa'nın dışına kıtalara yayılacaktır. Leon Cocteau 'nun kendisi için yazılmış bir filmde rol alarak oyunculuk kısımında da başarılı olduğunu gösteren Edith Piaf ünlü bir boksör ile beraberlik yaşamaya başlar ama boksör evlidir . Evlilik dışı bu ilişkide boksör Edith'i görmeye giderken uçak kazası geçirir ve yaşamını yitirir. Edith Piaf bu ölümünden sonra aşırı depresyondan dolayı alkol ve morfin bağımlısı olur ve bir gün bu bağımlılıktan dolayı trafik kazası geçirir ve omur ilik zedelenmesinden dolayı kambur kalır.

1952 yılında Jacgues Pills ile sansasyonel bir evlilik yapar ve bu evlilik tam 60 dan fazla dergiye konu olur. Bu evlilik fazla sürmez ve ikinci evliliğini yapar. İkinci evliliği kendisinden 20 yaş küçük biriyle yapar ve bu kişi ile ''A QUOİ ÇA SERT'' (Aşk Neye Yarar Ki) adlı şarkı da beraber düet yaparlar.

1963 yılında karaciğer kanserinden dolayı yaşamını yitirir hatta bu ölüm ile ilgili esrarengiz söylentiler bile olmuştur. Edith Piaf'ın Cenazesini katolik kilisesi ünlü şarkıcının yaşantısından dolayı kabul etmez ve cenazesi pere lachaise mezarlığına götürülür. Hayranları sokaklarda kortej oluşturur bu korteje 100 bini aşkın insan katılır ve bu olay ikinci dünya savaşından sonra paris sokaklarında hayatı durduran an olarak tarihte yerini alır.

''Ölüm benim için ürkütücü değil, Ben ancak şarkı söyleyemediğim zaman ölürüm''en ünlü sözüdür şarkıcının. Edith Piaf'ın şarkısını dinlemek için tıklayın.