 |
Bayadır okumak istediğim ve sonunda zaman bulduğum Zülfü Livaneli kitabını okudum sonunda. Baya şok oldum sonunda. Baya sürükleyici geçti kitap kısacası.
Aylardır bloğuma zaman
ayıramıyorum. Severek yazıyorum hazırlıyorum ama siteme yüklemeye zamanım
olmuyor bir türlü 😊 Hep yoğunluktan bir de malum covid19 virüsü ile karşı karşıyayız. Umarım
hepiniz iyisinizdir. Paylaşacağım kitapları okumuşsunuzdur belki de okuduğunuz
kitaplarla ilgili yorumlarınızı bekliyorum.
Okuduğum kitabı
anlatmakta hiç bu kadar zorlanmadım Zülfü Livaneli anlatılamayacak bir kitap
yazmış. Her yönüyle ağır basan bir kitap fakat anlatması kelimelerin seçilmesi
zorluyor beni.
Kitap aslında sakin bir
balıkçı köyünde genç ve güzel bir kadının öldürülmesiyle başlıyor. Emekli bir
inşaat mühendisi ve gazeteci bir genç kızın tanışmasına da bu cinayet vesile
oldu.
Polisiye bir romanı aşkla
harmanlamak zor bir iş ve bunu zülfü Livaneli başarıyla yazmış. Kardeşimin
hikayesi romanında olaylar İstanbul’un
Çatalca ilçesinde eski adı podima olan şimdi ki adı yalıköy olan bir köyde
geçmekte. Köyde yaşanan cinayet olayını
merak eden gazeteci mühendis Ahmet Aslan’ın kapısını çalar ve Arzu Kahraman’ın cinayetiyle
ilgili merakını gidermeye çalışır.
Ahmet Aslan Arzu
Kahraman’ın öldürüldüğü geceki davette yer alan davetlilerden sadece biri.
Ahmet Bey ve gazeteci kız
arasında geçen konuşmalar ve sohbetler git gide Ahmet Aslan’ın geçmişine gider.
Ahmet Bey annesini ve babasını genç yaşta bir trafik kazasında kaybetmiştir.
Kazada Ahmet ve kardeşi Mehmet kalmıştır. Ahmet inşaat, Mehmet ise elektrik
mühendisidir.
Ahmet bey kazada doku
duygularını kaybetmiştir ve Podima’da köpeği kerberos ile kocaman kütüphaneli bir
evde yaşamakta.
Kitabın sonlarına doğru
sohbetler artık Ahmet Bey’in kardeşinin hikayesine dönmüştür. Arzu Kahraman
cinayetinden evdeki bakıcı svetlena tutuklanır. Kerberos bir gece çok
huzursuzlanır ve Ahmet Bey kulübesinde Arzu Hanım’ın davette boynunda takılı
olan kolyeyi bulur ve o kolyeyle cinayetini araştırmaya başlar fakat katili
bulur ama Ahmet Aslan’da çok geçmeden evde ölü bulunur ve gazeteci kıza yazdığı
bir veda mektubunda katilin kim olduğunu açıklar. Fakat o mektupla bir gerçek
daha çıkar ortaya.
Veee ben bunu tabiki de
söylememmmm. Okumanızı şiddetle tavsiye ettiğim bir romannnn.
Hepinize
iyi okumalar 😊
 |
