araştırma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
araştırma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster


    Merhaba, napıyorsunuzz özlediniz mi beni bu aralar çok zaman ayırıyorum kendime sürekli yazılarla gündeme düşeyim dedim. Dinlenmek için sürekli diziler ve filmler izledim. Televizyonda yargı ve mahkum dizilerine çok sardık ailecek. Ben genelde televizyondan izleyemiyorum bilgisayardan, telefondan takılıyorum ah bu gençlik ah dediğinizi duyabiliyorum babaannem gibi ah selen ah der hep telefon elimden düşmeyince 😊

    Konumuz bugün TV dizileri ve filmleri ile netflixteki diziler 😊


    BEN BİRKAÇ TANESİNİ SİZİNLE PAYLAŞACAĞIM HAYDİ BAŞLAYALIM:

  •  YARGI(TELEVİZYON DİZİSİ)



     Televizyonların fenomeni oldu diyebiliriz. Avukat olan Ceylin ile savcılığı sevdiği kız için bırakıp onu korumak amacıyla avukat olan Ilgaz. Aşk, polisiye, intikam, macera ne arasanız var. Genelde televizyonda izleyemiyorum bu yüzden bilgisayar iyi ki var. İzleyin izleyin 😊

  •   STRINGER THINGS (NETFLİX DİZİSİ)



    Tam 2 günde soluksuz izledim saçma diye yorumlayanlar var ama bence aşırı zevkli severim bu tarz dizileri. Değişik hayvanlar başka hayatlar, farklı insanlar büyüler özel güçler 😊 bunu da sefoş sayesinde izledim arkadaşlar 

  • YOU (NETFLİX DİZİSİ)



    Katil iki karı koca adam tam sıyırık yahu kadının da ondan aşağı kalır yanı yok gerçi izleyenler yanlış mı düşünüyorum. Adam sürekli kafayı başkalarına taktı iyice kafayı yediler iyice. 

  •   ATİYE(NETFLLİX DİZİSİ)

    


    Sonu en saçma biten başları da efsane iyi olan bir dizi ama önermek istemediğim halde annem dedi ki çok güzeldi bunu da yaz sırf anamı kırmıyorum  yazıyorum Beren Saat değerimi bil .Medcezir dizisini izleyenler vardır oradaki orkunçççç burada da orkunçççç 😊 hahahhaa

    Bakın izleyin ama sonra izlemedim diye pişman olmayın…

  • THE WITCHER (NETFLİX DİZİSİ)


    Off büyücülerr en sevdiğim kesin izleyin yahu  vallahi yeni sezon gelene kadar 5 kere daha bitiririm bunu erkek arkadaşımın önerisiyle izlemiştim sonra hep onun önerdiklerini izledim zaten. Çok sevdiğim bir dizidir. Teşekkür ederim sefoşum 😊 

  •   ELİTE (NETFLİX DİZİSİ)



    Farklı insanların farklı hayatları der susarım aşırı eğlenceli biraz sapıklık olabilir kabul ediyorum. Ama o kadar anlamlı ki izlerken vay be diyorsunuz. Bir cinayet üzerinden devam ediyor. Bunu bilerek izleyin.

  •  LA CASE DE PAPEL (NETFLİX DİZİSİ)



    Hırkızzlarrrr siziii. Soydular soğana çevirdiler memleketi ah profesörüm ah neler neler yaptın dedektifi bile kendine dahil ettin vallahi pes güzel izleniyor ben çok geç kaldım izlemeye ama son sezonda tekrar döndüm 1. Sezondan izledim. Bir LCDP kolay bitmez sonuçta dimi 😊

 

  •   CEBİMDEKİ YABANCI (NETFLİX FİLM)

                  

   İlk izlediğimde saçma gelmişti en başı. Sonra aşırı sardı yok böyle güzellik. Sonunda sanki bu olaylar gerçekleşmemiş gibi  yürüyüp gidiyorlar :) Kesin izleyin derim bütün güzel oyuncular var.

  •  TINDER AVCISI (NETFLİX FİLM TARZI BELGESEL)

         

    Pislik dolandırıcı adam seniiiii. Bu günümüzün de olayı aslında sürekli dolandırılan insanlar ama konu gerçekten tam bir ders çıkarmalık şok içinde izliyorsunuz. Ben izlemem bittikten sonra ne izledim ben şuan demiştim sizin de aynı tepkiyi vereceğinizden eminim ..





                     

   Hepinize bol bol izlemeli bir gün diliyorum…

    Dizilerle ve filmlerle ilgili yorumlarınızı bekliyorum izlememi istediğiniz diziler ve filmler var ise yorumlarda buluşalım canlar…














 


Sarp Levendoğlu 25 Aralık 1981 yılında dünyaya geldi. 41 yaşında olan Sarp Levendoğlu oyunculuğun yanında yönetmenlik de yapmaktadır. 

Sarp Levendoğlu ilk oyunculuk deneyimine altı yaşında başladı. Saint Benoit Lisesi'nden mezun olan Levendoğlu İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde Görsel İletişim Tasarımı okudu ve İstanbul Kültür Üniversitesi oyunculuk bölümünü bitirdi. Yönetmen Mustafa Altıoklar'ın yeğeni olması dolayısıyla ilk oyunculuk çalışmalarını onun projelerinde yapmıştır. 

Lise Defteri, Çınaraltı, Emret Komutanım, Zeliha'nın gözleri adlı dizilerde ve O Şimdi Asker ile Emret Komutanım Şah Mat adlı sinema filmlerinde rol almıştır. Emret Komutanım ve Gece Gündüz dizilerinde yönetmenlik de yapmıştır. Sarp Levendoğlu final yapmış olan Küçük Ağa dizisinde de rol almaktaydı. Savaşçı dizisinde de Haydar Bozkurt rolünü üstlenmiştir. 2021 Kasım'da başlayan Alparslan: Büyük Selçuklu dizisinde Romen Diyojen'i canlandırmaktadır.

SARP LEVENDOĞLU EVLİ Mİ?

Sarp Levendoğlu Küçük Ağa dizisinde başrolü paylaştığı meslektaşı Birce Akalay ile 1 Ağustos 2014 tarihinde nikah masasına oturdular. Ancak oyuncu çiftin evlilikleri kısa sürdü ve 2017 yılında boşandılar.

SARP LEVENDOĞLU HANGİ FİLMLERDE OYNADI?

Sarp Levendoğlu'nun oynadığı filmler:

O Şimdi Asker

Emret Komutanım Şah Mat

Deliormanlı

Sarp Levendoğlu'nun oynadığı diziler:

Lise Defteri

Çınaraltı

Emret Komutanım

Zeliha'nın Gözleri

Gece Gündüz

Mor Menekşeler

Küçük Ağa

Savaşçı












KAYNAKÇA: https://www.mynet.com/sarp-levendoglu-kimdir-nereli-ve-kac-yasinda-emret-komutanim-in-ustegmen-levent-i-sarp-levendoglu-evli-mi-hangi-filmlerde-oynadi-388841-mymagazin





Bugün günlerden 10 KASIM 2020. Bir ölümsüzün aramızdan ayrılışının 82. yıldönümü. Bu özel günün bilinmeyenleri anlatmak istedim. Umarım beğenirsiniz. Şimdiden iyi okumalar.


     Tarih 1953 yer Ankara. Ankara Tıp Fakültesi Histoloji ve Enbriyoloji Kürsü başkanı olan Prof.Dr. Kamile Mutlu Şevki nin telefonu çalar ve arayan kişi Ankara Valisi Kemal Aygün’dür. 










Vali Aygün, hocam Atamızın naaşını Etnografya dan Anıtkabir’e taşıyacağız bunun için bir komite kuruldu ve naaşı geleneklere uygun şekilde defnetmek istiyoruz ancak naaşın korunduğuna ve bozulmadığına dair belgelemek için muayene etmenizi rica ediyoruz der. O sırada 40 derece ateşle hasta olan Prof.Dr. Kamile Mutlu hastalığını gerekçe göstererek bu teklifi reddeder. Vali Mutlu ısrar eder hocam lütfen bu tarihi bir görev der. 9 Kasım sabahı Prof.Dr. Kamile Mutlu Etnografya müzesine gider. Dönemin Başkabakanı Adnan Menderes, Meclis Başkanı Refik Koraltan müzede yerlerini almışlardır. Aslında teklifi reddeden Prof. Mutlu birazdan öyle bir tarihi olaya tanıklık edecekti ki teklifi reddetmenin nasıl büyük bir hata olduğunu o zaman anlamıştı. Anıtkabir’in yapımı sırasında Atatürk’ün naaşının korunması için ‘’tahit’’ adı verilen bir işlem uygulanmıştı.

 Patalojik Anatomi Profesörü Dr. Lütfi Aksu tarafından şırınga ile özel solüsyon enjekte edilmiştir. Atatürk’ün koltuk altına üzerine formülleri yapıştırılmış iki şişe ilaç yerleştirilmiş ve Atatürk’ün naaşı bu ilaçlar ile korunabilmiştir. Ancak islam dinine göre ölümün defini şart koşulduğundan dolayı geçici tahnitin bozulması gerekiyordu. Lahitin açılma günü komite üyeleri toplanınca Prof.Mutlu Başlayın talimatı vererek Etnografya müzesindeki Atatürk’ün naaşının bulunduğu mermer lahit kırılmaya başlanır. 



Tabutun kaldırılması için makaralar sarılmış ve lahid kaldırılmıştır. 



Herkes nefesini tutmuş tarihi bir ana tanıklık ediyorlardı. Başbakan Adnan Menderes ve üst düzey devlet yöneticileri tabutun başında toplanmışlardı bu sırada Başbakan Menderes hanımefendi ‘’buyrunuz’’ diyerek kız kardeşi Makbule Hanımı tabutun yanına davet eder. Makbule hanım ağabeyi Atatürk’ün tabutuna başını dayayarak dakikalarca öyle kala kalıyordu. 

Belki de çocukluklarının geçtiği Selanik’ten bu yana aklından neler geçiyordu o an. Tabutun vidaları sökülmeye başlanır, bu işlem sırasında tabutun içinde bulunan sandukada gaz sıkışması olabileceğinden dolayı tabut içindeki sandukadan bir burgu yardımı ile bir delik açılır. Herhangi bir gaz bulunmuyordu ve sadece talaş doluydu. Talaşlar Ata’nın ayak uçlarına doğru toplandı. Naaşın korunması için konulan solüsyonlar talaşların arasından alındı. 

Halk arasında naaşın çürüdüğüne, çıkan gazdan dolayı tabutun patladığına dair çeşitli söylentiler olsa da kefen açıldığında Prof. Dr. Mutlu Katafalka çıkarak Ata’nın yüzüne bakar. Prof. Mutlu kenarda büyük bir heyecan ve merakla bekleyenleri tabutun başına çağırır. Başbakan Menderes katafalka çıkarak Atatürk’e bakar. Bu anı Prof.Dr. Mutlu şöyle anlatır:


    ‘’Menderes çok heyecanlandı ve rengi sapsarı oldu müzenin kapısına doğru hareket etti. Atatürk’ün yüzüne bakamadı. Tahminimce de kendisi o gücü bulamadı. Belki de bakacak yüzü yoktu. Salonda bulunan herkes Atatürk’e baktıktan sonra Atatürk’ün naaşı tekrar solüsyonla ıslatıldı başı pamuklarla örtüldü ve kefene sarıldı. Hep bir ağızdan besmele çekilerek yeni tabutuna koyuldu. Yeni tabutu da 15 yıl boyunca müzede durduğu tabut gibi gül ağacından yapılmıştı.’’

    Etnografya müzesinde asistan olarak çalışan Osman Ersoy şöyle anlatıyor.

    ‘’Atatürkü sağlığında hiç görmemiştim. Çok aşırı heyecanlıydım. Biz çalışanlar, memurlar, asistanlar sırayla katafalka çıktık. Yüzü oldukça sararmış ve küçülmüştü, iki günlükte sakalı vardı. Kaşları fevkalade şekilde fark ediliyordu’’






     Üzeri bayrakla örtüldükten sonra 10 Kasım 1953 yılında 12 askerin omuzları üzerinde 15 yıl önce Dolmabahçe’den Ankara’ ya kadar getirilen top arabasına konuldu.


    136 asteğmenin bu top arabasını çektiği naaş da yüzyılın en büyük askeri dehası, beyefendisi, devrimcisi, lideri yatıyordu.  Etnografya müzesinden Anıtkabir’e doğru gidilirken dönemin tüm din adamları da naaşın başında bulunuyorlardı. 15 yıl önce etnografya müzesine götürülürken ki hüzün ve acı yine sokaklara dökülen insanlarda yine mevcuttu.

   Atatürk, onu hiçbir zaman unutmayacağı evlatlarının en coşkulu bayramlarda ve en ümitsiz anlarda bile gideceği Anıtkabir’e defnediliyordu.



 



‘’ÖLÜMÜNÜN ARDINDAN 82 YIL GEÇMESİNE RAĞMEN DÜNYAYI BİR DAKİKALIĞINA DURDURABİLEN TEK LİDERDİR’’ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK.

SELAM OLSUN SARI SAÇLI MAVİ GÖZLÜ DEV.


     Cumhuriyet BayramıTürkiye Büyük Millet Meclisi'nin 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet yönetimi ilan etmesi anısına her yıl 29 Ekim günü Türkiye'de ve Kuzey Kıbrıs'ta kutlanan bir millî bayramdır.
Cumhuriyet Bayramı'nın kutlandığı ülkelerde 28 Ekim öğleden sonra ve 29 Ekim tam gün olmak üzere bir buçuk gün resmî tatildir. 29 Ekimlerde stadyumlarda şenlikler yapılır, akşam ise geleneksel olarak fener alayları düzenlenir.
1925 yılında çıkarılan bir kanunla Cumhuriyet'in ilanı günü yeni Türk Devleti'nin bayramı ilan edilmiştir.


Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyetin onuncu yılı kutlamalarının yapıldığı 29 Ekim 1933 tarihinde verdiği 10. Yıl Nutku'nda, bu günü en büyük bayram olarak nitelendirmiştir.


 "Büyük Millet   Meclisi" adıyla 23   Nisan   1920'de Ankara'da   toplanan halkın   temsilcileri, 20   Ocak   1921'de Teşkilat-ı Esasiye Kanunu adlı yasayı kabul ederek egemenliğin Türk ulusuna ait olduğunu ilan etmiş ve 1 Kasım 1922'de aldığı kararla saltanatı kaldırmıştı. Ülke, meclis hükûmeti tarafından yönetilmekteydi.


    27 Ekim 1923'te İcra Vekilleri Heyeti'nin istifası ve yerine meclisin güvenini kazanacak yeni bir kabinenin kurulamaması üzerine Mustafa Kemal Paşa, yönetim biçiminin Cumhuriyet olması için İsmet Paşa ile birlikte bir kanun değişikliği tasarısı hazırlayarak 29 Ekim 1923'te Meclis'e sundu. Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nda yapılan değişikliklerin kabulü ile Cumhuriyet, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından ilan edilmiş oldu.

Cumhuriyetin ilanı, Ankara'da 101 pare top atışı ile duyuruldu ve 29 Ekim gecesi ile 30 Ekim 1923 tarihinde başta Ankara olmak üzere tüm ülkede bir bayram havasında kutlandı.

Cumhuriyet ilan edildiği sırada henüz 29 Ekim günü bayram ilan edilmemiş, kutlamalar konusunda bir düzenleme yapılmamıştı; 29 Ekim gecesi ve 30 Ekim günündeki şenlikleri halk kendiliğinden organize etti. Ertesi yıl, 26 Ekim 1924 tarihli 986 numaralı kararname ile Cumhuriyet'in ilanının 101 pare top atılarak ve planlanacak özel bir programla kutlanmasına karar verildi. 1924 yılında yapılan kutlamalar, daha sonra yapılacak olan Cumhuriyet’in ilanı kutlamalarının başlangıcı oldu.



2 Şubat 1925'te, Hariciye Vekaleti'nce (Dışişleri Bakanlığı) düzenlenen bir kanun teklifinde 29 Ekim'in bayram olması önerilmiştir. Bu teklif Meclis Anayasa Komisyonu tarafından incelendi ve 18 Nisan'da karara bağlandı; 19 Nisan'da ise teklif TBMM tarafından kabul edildi. 628 sayılı bu kanun ile 29 Ekim, Cumhuriyet'in milli bir bayram olarak kutlanması resmi bir hüküm şekline geldi. Cumhuriyetin ilan edildiği gün, 1925'ten itibaren ülke içinde ve dış temsilciliklerde resmî bir bayram olarak kutlanmaya başladı.

Hükûmet 27 Mayıs 1935'te milli bayramlar hakkında yeni bir düzenleme yaparak ülkede kutlanan bayramları ve içeriklerini yeniden belirledi. Daha evvel Meşrutiyet'in ilan günü olan Hürriyet Bayramı ile Saltanatın kaldırılış günü olan Hâkimiyet Bayramı milli bayramlar arasından kaldırılarak kutlanmasına son verildi. Cumhuriyet'in ilan edildiği gün 29 Ekim "ulusal bayram" olarak ilan edildi ve devlet adına yalnız o gün tören yapılması karara bağlandı.

Cumhuriyet'in ilk yıllarında, Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında yıkılan bir devletin enkazından genç Türkiye Cumhuriyeti'nin doğduğu vurgusu yapılmıştır.[3] Bu ilk zamanlarda kutlamalar, günübirlik yapılan törenler şeklindeydi. Aynı gün içinde törenler, sabah resmikabul ile başlar daha sonra devlet erkanı önünde resmî geçit düzenlenir ve akşamda fener alayı gerçekleştirilerek program üç kısımda tamamlanmış olurdu. Ayrıca bayram akşamları şehrin idarecileri ve ileri gelenlerinin katıldığı "Cumhuriyet Baloları" düzenlendi. Törenlerin bu yapısı 1933 yılına kadar devam etti.

Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında 1933 yılında gerçekleşen onuncu yıl kutlamalarının ayrı bir yeri ve önemi vardır. 1923'te kurulan Cumhuriyet'in on yıl gibi kısa bir süre içinde gerçekleştirdiği reformların ve ekonomik kalkınmanın halka ve tüm dış dünyaya gösterilmek istenmesi Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına farklı bir anlam yüklenmesine sebep oldu. Onuncu yılda kutlamalar daha önce yapılan bayram kutlamalarından çok daha geniş bir şekilde organize edildi. Hazırlıklar için 11 Haziran 1933 tarihinde TBMM'de görüşülen ve 12 maddeden oluşan 2305 sayılı "Cumhuriyet’in ilanının onuncu Yıl Dönümü Kutlama Kanunu" kabul edildi. Kanunla 10. yıl kutlamalarının üç gün sürmesi ve bu günlerin resmi tatil olması kararlaştırıldı.

Tüm yurtta, 10. yıl bayram kutlama törenlerinin yapıldığı yerlere "Cumhuriyet Meydanı" adı verildi ve isim koyma törenleri yapıldı. İsim konma törenleri sırasında hatıra olarak "Cumhuriyet Anıtı" veya "Cumhuriyet Taşı" denilen mütevazı anıtlar yapıldı. Kutlamalar, çok renkli geçti. Mustafa Kemal, Ankara Cumhuriyet Meydanı'nda Onuncu Yıl Nutku'nu okudu. Onuncu Yıl Marşı bestelendi ve marş her yerde okunur oldu. 1934 yılından 1945 yılına kadar yapılan Cumhuriyet Bayramı kutlamaları bazı değişiklikler dışında 1933 yılında yapılan Cumhuriyet Bayramı kutlamaları örnek alınarak düzenlendi.

 





KAYNAKÇA: https://tr.wikipedia.org/wiki/29_Ekim_Cumhuriyet_Bayram%C4%B1


  

   Resmi Gazete'de yayımlanan karar ile 24 Mayıs 2020'den bu yana yüzde 1 olarak uygulanan BSMV, yeniden binde 2 olarak belirlendi.



   Muamele vergisi, gelirin harcanması sırasında alınan vergidir. Vergi, üretimden pazarlamaya kadar çeşitli aşamalarda mal ve hizmet satış fiyatları üzerinden alınır.

   Kambiyo işlemlerinde uygulanan Banka Sigorta ve Muameleleri Vergisi (BSMV) oranı yüzde 1'den binde 2'ye düşürüldü. Buna göre, kambiyo satış muamelelerinde 24 Mayıs 2020'den bu yana yüzde 1 olarak uygulanan BSMV, yeniden binde 2 olarak belirlendi. Böylece dengelenme döneminde yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgın sürecine özgü devreye alınan finansal tedbirler kademeli olarak kaldırılıyor.

 

   Böylece dengelenme döneminde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgın sürecine özgü devreye alınan finansal tedbirler kademeli olarak kaldırılıyor.

   Yeni dengelenme süreciyle birlikte döviz ve altın işlemelerinde vergi oranı bugünden itibaren binde 2 olarak uygulanacak.



 

 

 KAMBİYO NEDİR?


   Kambiyo, para ya da para yerine geçen belgelerin değiştirilmesi işlemidir. Para alım ve satımı ile ilgili işlemleri kapsar. 


   Kambiyo senedi ise, kıymetli evrakın tüm özelliklerini taşıyan ve kıymetli evrak için yukarıda yapılan açıklamaların tümünü içeren ve uygulamada en yaygın olarak kullanılan kıymetli evrak çeşididir. Kanunen emre yazılı olarak düzenlenen,içerdikleri hak bakımından mutlaka bir para alacağını konu edinen, ekonomik alanda çok işlem ve etki gören önemlerine binaen Türk Ticaret Kanunu’nda özel olarak düzenlenmiştir. Bunun yanında Kambiyo İktisat literatüründe "döviz","efektif" anlamlarında da kullanılmaktadır.




kaynakça : kambiyo- muamele vergisi

                 kambiyo muamele vergisi

Ekin koç Kimdir sorusunun yanıtlarını bu yazı ile vermek istedik. detaylar için okumaya devam edelim.  Beklenen bu aralar fenomen olan dizilerde oynayan Ekin Koç bakın kim ?




 

Gerçek adı İsmet Ekin Koç olan Ekin, 21  Haziran 1992 yılında Antalya’da dünyaya geldi. Lise eğitiminin ardından İstanbul Bilgi Üniversitesi İşletme Bölümünde eğitimine devam etti. Akademi 35 Buçuk Sanat Evi'nde oyunculuk eğitimi aldı.

Oyuncu olarak ilk kez 2013'te Sana Bir Sır Vereceğim isimli dizide yer aldı. Dizi reytinglerin düşüklüğü nedeniyle 29.bölümde final yaptı.

2014 yılında Seyfi karakterini canlandırdığı Benim Adım Gültepe isimli dizinin de yayın hayatı kısa oldu. Dizi 8 bölüm sürdü.

2015'te başrolünü Neslihan Atagül ile paylaştığı Senden Bana Kalan filminde oynayarak ilk beyaz perde tecrübesini yaşadı.  

Ekin Koç 20. yüzyıl edebiyatının önemli eserlerinden biri kabul edilen, Kurban Said'in yazmış olduğu Ali ve Nino eserinden uyarlanan Ali ve Nino filminde "Mehmed" karakterini canlandırmıştır. Ayrıca bu filmde Halit Ergenç'le birlikte rol almıştır.

Kasım 2015'te Star TV'te yayınlanmaya başlayan Muhteşem Yüzyıl Kösem dizisinde I. Ahmed karakterini canlandırmıştır. Dizide 26 bölüm yer almıştır.

Ardından BluTV özel dizisi olan 7yüz dizisinin bir bölümünde Pınar Göktaş ile başrolü paylaştı. Kariyerine Hayat Sırları dizisi ile devam etti. Hazar Ergüçlü ile birlikte rol aldığı bu yapım da 11 bölüm sürdü. BluTV özel dizisi Bozkır’da Nuri Pamir isimli bir polisi canlandırmıştır. Yiğit Özşener ile başrolü paylaştığı bu yapımın ikinci sezonu bekleniyor. Dizinin ilk sezonu 10 bölümdür.







     3.sinema filmi olan 
Bizim İçin Şampiyon filminde Farah Zeynep Abdullah ve Fikret Kuşkan ile başrolü paylaşmıştır. 

ABD'nin reyting rekortmeni dizilerden Succession dizisinin 9.bölümünde bir iş insanının Kadir isimli danışmanını canlandırdı.

Şimdilerde Buğra Gülsoy ile başrolü paylaşacağı ve Ahmed Sencer'i canlandıracağı Uyanış: Büyük Selçuklu dizisinin hazırlıklarında

 

 

Sinema

2015    Senden Bana Kalan Özgür Arıca Başrol oyuncu
2015    Ali ve Nino    Mehmed Başrol oyuncu
2018    Bizim İçin Şampiyon    Halis Karataş    Başrol oyuncu

Dizi

2013    Sana Bir Sır Vereceğim    Tilki    Başrol oyuncu
2014    Benim Adım Gültepe    Seyfi    Basrol oyuncu
2015-2016    Muhteşem Yüzyıl: Kösem    I. Ahmed    Başrol oyuncu
2017    7 Yüz    Kaan Aykar    Başrol oyuncu
2017-2018    Hayat Sırları    Burak Özer    Başrol oyuncu




Kaynak Yeniçağ: Ekin Koç kimdir nereli ve kaç yaşında?


CZN Burak diye bildiğimiz ama gerçek adı Burak Özdemir olan CZN Burak Hatay Medeniyetler Sofrası Aksaray'ın sahibi olan Türk bir şef ve restoran. Türk ve Lübnan tariflerini hazırlama ve sunma tekniği, genellikle doğrudan kameraya gülümseyerek bakarken, onu internette ünlü yaptı.

CZN Burak kimdir ? Kaç yaşındadır ? işte sorularımızın cevabı


         Burak Özdemir, 24 Mart 1994 tarihinde Hatay’da dünyaya geldi. Açık Öğretim Fakültesinde eğitimini sürdüren Burak Özdemir, küçük yaşta dede mesleğini sürdürmeye karar verdi. Henüz 25 yaşında olan Burak Özdemir,13 yaşından bu yana babası İsmail Özdemir'in yanında çalışmaya, esnaflık yapmaya başlayan Burak Özdemir, 16 yaşında babasıyla birlikte İstanbul Aksaray'da "Hatay Medeniyetler Sofrası" ismiyle bir dükkan açmış.  Hatay'da dedesine ait olan küçük bir lokantayı işletmeye başladıktan sonra İstanbul'da 2011 yılında ilk şubesini açtı. Taksim, Etiler gibi İstanbul’un birçok ilçesinde Şubeleri bulunmakta ve aktif halde çalışmaktadır.





NEDEN CZN İSMİ ?


            Burak Özdemir'in dedesi kebapçılık mesleğiyle uğraşmasına rağmen Czn Burak'ın babası tekstil sektöründe faaliyet göstermiştir. Burada bir dönem çalışmaya başlayan Burak Özdemir, tekstil firmasında çalışırken buraya gelen yabancı müşteriler adını telaffuz etmekte zorlanınca o da babasının sahibi olduğu firmasının adı olan Cinzaro'nun kısaltması olan CZN'yi kullanmayı tercih etti.O dönemlerde sosyal medya hesabının başına eklediği bu lakap bugünlerde bir çok insan tarafından Burak Özdemir isminden daha fazla bilinir oldu.



HATAY MEDENİYETLER SOFRASI NEREDE VE AĞIRLANAN ÜNLÜ KİŞİLER KİMLER?

       Kısa sürede işini ve iş yerlerini büyüten Czn Burak, şu anda 4 şube ile İstanbul'da hizmet veriyor. Hatay Medeniyet Sofrası şubeleri Taksim ve Etiler gibi "lüks" yerlerde de faaliyete geçmiş durumda. Müşterileri sadece Türk değildir. Yabancı turistlerinde uğrak noktası olan Hatay Medeniyetler Sofrası leziz yemekleri ile misafirlerini ağırlamaya devam etmektedir.

        

      CZN Burak'ın "Hatay Medeniyetler Sofrası" mekanına başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere sanat ve ünlü camiasından bir çok isim de gidiyor. Merve Boluğur, Kıvanç Tatlıtuğ ve Ajda Pekkan gibi pek çok isim Hatay Medeniyetler Sofrasında Czn Burak'ın misafiri oldu. 




         CZN Burak, her videosunda "güler yüzüyle" yemeklerini hazırlayıp ortaya mükemmel lezzetler sunuyor. Czn Burak reklamını sosyal medya aracılığıyla paylaştığı "yemek" videolarıyla yapıyor.